8 Şubat 2012 Çarşamba

Unutulmaması Gereken Gerçekler


Herşeyi çabucak unutuyoruz. Ama hayatta unutmamamız gereken bazı prensipler de var. onlardan bazılarını alt alta getirmeye çalışacağım...

Unutmayın: Şu an enkaz altında yaşama mücadelesi veriyor olabilirdiniz...

Bugün “dert” sandığınız dertlerinizi bile unutturacak olumsuz bir tablo ile her an karşılaşabilirsiniz...

 Stressiz, dertsiz, sıkıntısız dünya yoktur (oraya “cennet” diyorlar)...

Hazineler derinlerdedir, çabalamadan ulaşamazsınız...

Başarınızın önündeki en büyük engel başkaları değil, bizzat sizsiniz, tembelliğinizdir...

 Karşınızdaki konuşurken dinler gibi yapıp konuşma sırasının size gelmesini beklerseniz, hayatınızın en önemli öğretisini kaçırabilirsiniz.

Geçmişi “sığınak” gibi görüp geçmişe sığınmayın, kitap gibi okumaya çalışın...

Doğru yolu bulmak istiyorsanız, sakın yolunu kaybetmiş insanlara sormayın...

 Ana-babanız doğumunuzdan sorumludur, yaşamınızdan sorumlu değildir, başarısızlıklarınızın faturasını onlara kesmeyin...

Gençlik olgunluğun kuluçka devresidir, bu devreyi doğru kullanın...

Durmak ölüm, taklit etmek uşaklıktır. Çalışmak hayat, yetişmek ise özgürlüktür...

Çiçeğin güzeli nadir bitkilerde açar...

Elmas nasıl yontulmadan kusursuz olmazsa, insan da acı çekmeden olgunlaşmaz...

Çok yaşamak elimizde değil, ama adımızı çok yaşatmak elimizdedir. Adınızı sonsuzluğa yazdırmak için, ya okunmaya değer bir eser, ya da yazılmaya değer bir hayat bırakmalısınız...

Kuru ağacın meyvesi olmaz; yüreklerinizi kurutmayın...

Zenginlik değil, ama zengin olma ihtirası (tutku) insanın ahlâkını bozar...

Siz kendimizi aldatmadıkça, kimse sizi aldatamaz...

Biri sizi bir kez aldatırsa suçludur, ikinci kez aldatırsa, bilin ki, siz suçlusunuz...

Alışkanlıklar anahtarı kaybolmuş bir kelepçeye benzer...

 Kendiniz bir konuyu çok iyi anlamadıkça, başkalarına anlatmaya kalkışmayın...

 Her aptal kendini beğenen başka birkaç aptal bulabilir, ama bu onun “değerli” olduğunu göstermez...

İnsanı okumak kitap okumaktan daha zordur, ama daha gereklidir...

 Anne-babamızı kader seçer, ama arkadaşlarımızı kendimiz seçeriz...

Azminiz ve sebatınız sizin en büyük yardımcılarınızdır...

Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmaz...

Başarısızlıklarımızın yüzlerce nedeni olabilir, ama tek bir mazereti bile olamaz...

 Her bildiğinizi söylemeyin, ama her söylediğinizi bilerek söyleyin...

Yarı aydınlar bilgisizlerden daha tehlikelidir...

Korkunun kaynağı bilgisizliktir...

Çocukluk saflığını kaybetmeyen adama “büyük adam” denir...

Cesaret ölmekle değil, yaşayıp mücadele etmekle ölçülür...

Cesareti olmayanın başarısı da olmaz...

 Cömert öğüt vermez, yardım eder; çünkü sözler değil davranışlar önemlidir.

Gülün dikenine katlanmak zorunda değilsiniz, ama dikenini dikkate almak zorundasınız...

Hayat bir prova değildir, hiçbir şekilde bir tekrarı daha yoktur...

Yarıştan bir kez koparsanız, bir daha birinci gelemezsiniz...

Ruhunuza duş aldıramazsınız, bu yüzden kirletmemelisiniz...

Yürek penceresinin camlarını kirletmiş olanlar hayatın temiz ve duru yönlerini keşfedemezler. Hayatı temiz ve duru yönleriyle de görmek için, yürek pencerenizin camlarını sevgiyle yıkamanız gerekir...

Mutlu olmanın yollarından biri isteklerinizi azaltmak, olmazsa imkânlarınızı artırmaktır...


                                                   Yavuz Bahadıroğlu
                                                                     
                                                   ALINTI (ZAHİDAN)

Hiç yorum yok: